Ekonomi nedir?
İnsanların
yaşamak ve yaşamlarını devam ettirmek için bazı ihtiyaçları vardır. Bu
ihtiyaçlarını karşılayabilmek için mal ve hizmet tüketimi yaparlar.
Ekonomi bilimi, insanların ne kadar çok mal ve hizmet tüketirse,
kendilerini o kadar mutlu hissedeceklerini varsayar. Ancak insanların
tüketmek istediği ve tükettiği ölçüde mutlu olacağı varsayılan bu mal ve
hizmetlerin üretimi sınırsız değil, aksine eldeki kaynaklarla
sınırlıdır.
Ekonomi, insanların sınırsız tüketim isteklerinin sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl tatmin edileceğini inceleyen bilim dalıdır.
Ekonomi, insanların sınırsız tüketim isteklerinin sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl tatmin edileceğini inceleyen bilim dalıdır.
Ekonomi
Kökeni Yunanca'daki "oikia" (ev) ve "nomos" (kural) kelimelerine
dayanır, "ev yönetimi" demektir. Ekonomi yerine Türkçe'de Arapça'dan
geçme İktisat kelimesi de kullanılmakta*dır. Ekonominin tanımı konusunda
görüş birliği yoktur. O nedenle de çeşitli tanımlar ortaya atılmıştır.
Bu tanımlardan bazıları şöyle belirtilebilir:
a) Eko*nomi (veya politik ekonomi), parayla ilgili olsun ya da olmasın, kişiler arasındaki değişim (mübadele) işlemlerinin incelenmesidir.
b) Ekonomi, kıt üretim faktörlerinin çeşitli mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılmak üzere nasıl seçileceğinin ve üretilen malların tüketim amacıyla toplumun bireyleri arasın*daki dağıtımın incelenmesidir.
c) Ekonomi, halkın günlük faaliyetlerini, gelir kazanmasını ve yaşamını sürdürmesini inceleyen bir bilimdir.
d) Ekonomi insanların tüketim ve üretim faaliyetlerini nasıl orga*nize ettikleri konusunun incelenmesidir.
e) Ekonomi servetin incelenmesidir.
f) Ekonomi, toplumların nasıl geliştiğini ve medeniyetin nasıl oluştuğunu inceleyen bir bilimdir.
Görüleceği gibi, ekonominin tanımını yapanlar bu bilime özgü çeşitli tanımlar üzerinde dururlar. Fakat bu tartışmalar gözden geçi*rilse ekonomi ile ilgili bazı ortak özellikler belirlene*bilir. Bu özelliklerin ortaya konmasıyla belki bir tanım yapılmış olmaz ama bu bilim dalının genel nitelikleri daha açık bir biçimde belirlenmiş olur.
Bunları şu biçimde sıralayabiliriz:
A) Ekonomi top*lum halinde yaşayan insanların davranışlarını konu alan yani sosyal bir bilimdir.
b) İnsanların sınırsız kabul edilen maddi ihtiyaçlarının karşılanması ama*cına yöneliktir.
c ) insanların maddi ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetler, sınırlı durumdaki üretim kaynaklarıyla üretilirler.
d) Ekonomide amaç kıt kaynakların kullanılmasından en yüksek faydanın elde edilmesidir. Ancak, mevcut kaynak arzının artı*rılması bu kaynakların mal ve hizmet üretiminde etkinliğinin artırılması ve kaynakların mülkiyetinin toplumda çeşitli kesimler arasında dağılımında denge sağlanması bazı ortak amaçlar arasındadır. Bu özel*liklerden anlaşılacağı gibi Ekonomi Bilimi'nin kap*samı oldukça geniştir. Hatta, günümüzde Ekonomi ile ilişkisi bulunmayan toplumsal olayların çok az oldu*ğu söylenebilir.
Bununla birlikte, kapsadığı olayların özelliklerine göre Ekonomi Bilimi'nin de çeşitli bö*lümleri bulunmaktadır. Bu disiplinlerinden bazıları örneğin şunlardır: Mikro ekonomi, Makro ekonomi, Uluslararası Ekonomi, Ekonomik Büyüme, Para ve Banka
a) Eko*nomi (veya politik ekonomi), parayla ilgili olsun ya da olmasın, kişiler arasındaki değişim (mübadele) işlemlerinin incelenmesidir.
b) Ekonomi, kıt üretim faktörlerinin çeşitli mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılmak üzere nasıl seçileceğinin ve üretilen malların tüketim amacıyla toplumun bireyleri arasın*daki dağıtımın incelenmesidir.
c) Ekonomi, halkın günlük faaliyetlerini, gelir kazanmasını ve yaşamını sürdürmesini inceleyen bir bilimdir.
d) Ekonomi insanların tüketim ve üretim faaliyetlerini nasıl orga*nize ettikleri konusunun incelenmesidir.
e) Ekonomi servetin incelenmesidir.
f) Ekonomi, toplumların nasıl geliştiğini ve medeniyetin nasıl oluştuğunu inceleyen bir bilimdir.
Görüleceği gibi, ekonominin tanımını yapanlar bu bilime özgü çeşitli tanımlar üzerinde dururlar. Fakat bu tartışmalar gözden geçi*rilse ekonomi ile ilgili bazı ortak özellikler belirlene*bilir. Bu özelliklerin ortaya konmasıyla belki bir tanım yapılmış olmaz ama bu bilim dalının genel nitelikleri daha açık bir biçimde belirlenmiş olur.
Bunları şu biçimde sıralayabiliriz:
A) Ekonomi top*lum halinde yaşayan insanların davranışlarını konu alan yani sosyal bir bilimdir.
b) İnsanların sınırsız kabul edilen maddi ihtiyaçlarının karşılanması ama*cına yöneliktir.
c ) insanların maddi ihtiyaçlarını karşılayan mal ve hizmetler, sınırlı durumdaki üretim kaynaklarıyla üretilirler.
d) Ekonomide amaç kıt kaynakların kullanılmasından en yüksek faydanın elde edilmesidir. Ancak, mevcut kaynak arzının artı*rılması bu kaynakların mal ve hizmet üretiminde etkinliğinin artırılması ve kaynakların mülkiyetinin toplumda çeşitli kesimler arasında dağılımında denge sağlanması bazı ortak amaçlar arasındadır. Bu özel*liklerden anlaşılacağı gibi Ekonomi Bilimi'nin kap*samı oldukça geniştir. Hatta, günümüzde Ekonomi ile ilişkisi bulunmayan toplumsal olayların çok az oldu*ğu söylenebilir.
Bununla birlikte, kapsadığı olayların özelliklerine göre Ekonomi Bilimi'nin de çeşitli bö*lümleri bulunmaktadır. Bu disiplinlerinden bazıları örneğin şunlardır: Mikro ekonomi, Makro ekonomi, Uluslararası Ekonomi, Ekonomik Büyüme, Para ve Banka
Ekonominin Sınıflandırılması
Ekonomi İki Temel Başlık Altında Sınıflandırılabilir;
1. Kayıt Dışı Ekonomi
Ekonomik
faaliyetlerin fiilen gerçekleşmiş olmasına rağmen bu faaliyetlerle
ilgili kayıtların tutulmaması olarak nitelendirilen kayıt dışı ekonomi,
kamu idarelerinin denetimi dışında kalan her türlü ekonomik işlem ve
faaliyetlerdir.“Genel olarak bir tanım yapmak gerekirse, kayıt dışı
ekonomi, gayri safi milli gelir hesaplarını elde etmede kullanılan
bilinen istatistik yöntemlerine göre tahmin edilemeyen ve gelir yaratıcı
ekonomik faaliyetlerin tümüdür”
2. Kayıt İçi Ekonomi
Kayıt içi ekonomi resmi kayıtlara giren, kanuni belgelerle belgelendirilen, yetkili kamu organlarınca normal kurallar çerçevesinde kontrol edilen ve milli gelir hesaplamalarında dikkate alınan ekonomik işlem ve faaliyetlerin tamamıdır.
Kayıt içi ekonomi resmi kayıtlara giren, kanuni belgelerle belgelendirilen, yetkili kamu organlarınca normal kurallar çerçevesinde kontrol edilen ve milli gelir hesaplamalarında dikkate alınan ekonomik işlem ve faaliyetlerin tamamıdır.
Ekonominin ilgilendiği temel sorunlar
Ne, Ne kadar üretilecek?
Nasıl üretilecek?
Ne zaman üretilecek?
Nerede üretilecek?
Kimin için üretilecek?
Ekonominin Başlangıcı
Bir sosyal bilim olarak ekonominin başlangıcı 18. yyda ilk defa İngiltere'de başlayıp Avrupa ülkelerine ve Amerika'ya yayılan Sanayi Devrimi yıllarına ve özellikle de İskoçyalı felsefe profesörü Adam Smith'in Ulusların Zenginliği (Wealth of Nations) kitabının yayınlandığı 1776 yılına gider. Bu kitap ekonomi konularını sistematik şekilde ele alan ilk kitaptır.
Nasıl üretilecek?
Ne zaman üretilecek?
Nerede üretilecek?
Kimin için üretilecek?
Ekonominin Başlangıcı
Bir sosyal bilim olarak ekonominin başlangıcı 18. yyda ilk defa İngiltere'de başlayıp Avrupa ülkelerine ve Amerika'ya yayılan Sanayi Devrimi yıllarına ve özellikle de İskoçyalı felsefe profesörü Adam Smith'in Ulusların Zenginliği (Wealth of Nations) kitabının yayınlandığı 1776 yılına gider. Bu kitap ekonomi konularını sistematik şekilde ele alan ilk kitaptır.
Mikro ekonomi ve Makro ekonomi
Mikroekonomi,
herhangi bir piyasada malın fiyatının nasıl belirlendiği, bir
tüketicinin maksimum fayda elde etmek için parasını nasıl harcayacağı,
bir firmanın üretim ve maliyet yapısı ve bu yapı ile ait olduğu ürün
piyasasında nasıl davranacağı gibi konular üzerinde durur. Alfred
Marshall "Ekonominin İlkeleri" kitabıyla mikroekomi teorisine katkılarda
bulunmuştur.
Makroekonomi
ise, ekonomideki toplam gelir, toplam tüketim, toplam tasarruf, toplam
yatırım ve genel fiyat düzeyi gibi makro değişkenlerin nelerden
etkilendiklerini ve ekonomide tam istihdam, fiayat istikrarı ve ekonomik
büyüme gibi temel hedeflerin nasıl elde ediileceğini inceler. John
Maynard Keynes'in "İstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi" adlı kitabı
makroekonominin temelini oluşturur.
Ekonomi Nedir?Ekonomi, insanların yarattığı değerlerin ve ülkelerin zenginliklerinin nasıl ortaya çıktığı*nı; bunların nasıl bölüşüldüğünü inceleyen bir toplum bilimidir.
Fiyatların neden inip çıktığı, neden bazı firmaların ötekilerden daha fazla kâr ettiği, bir hükümetin hangi vergileri toplayacağına nasıl karar verdiği ekonomi alanında ortaya çıkan bazı soru türleridir. Bu soruları yanıtla*maya çalışan ekonomi bilimiyle uğraşan kişi*lere iktisatçı adı verilir.
Hemen hemen herkes çocukluk dönemin*den başlayarak her istediği şeye sahip olama*yacağını, istekleri arasında bir seçim yapması gerektiğini öğrenir. Benzer bir biçimde çok zengin bir sanat koleksiyoncusu da dünyadaki bütün değerli tabloları satın alamayacağını bilir. İşte iktisatçılar insanların sınırsız oldu*ğunu varsaydıktan isteklerini sınırlı gelirleriy le nasıl karşıladıklarıyla; yaptıkları seçimler için ne kadar çalışmaya ve para harcamaya hazır olduklarıyla ilgilenir.
Ekonomi biliminde insanların satın aldıkla*rı şeyler mallar ve hizmetler olarak iki bölüme ayrılır. Mallar ekmek, araba gibi nesnelerdir. Hizmetler ise bankacılık, sigorta ve televiz*yon programları gibi hizmetlerdir. Bu mal ve hizmetleri satın alan kişilere tüketici denir.Mal ve hizmet yaratma süreci üretim olarak adlandırılır. Buğday üreten çiftçi de, öykü yazarı da üretim sürecinde yer alır.
Üretimde kullanılan ve üretim güçleri ola*rak bilinen üç temel öğe vardır. Üretimin temel öğelerinden biri işgücüdür. İnsanlar işgüçlerini kullanmazlarsa hiçbir üretim ol*maz. İkinci ana öğe, doğal üretim gücü olarak da tanımlanan topraktır. Toprak hem tarım*sal üretim, hem de kentleşme ve sanayi için gereklidir. Ekonomide toprak kavramı aynı zamanda petrol, madenler ve öteki hammad*deler gibi doğal kaynakları da içerir. Üretimin üçüncü öğesi sermayedir. Sermaye üretimde kullanılan makine, fabrika gibi malvarlıkları*nı ve üretimi gerçekleştirmek için gerekli olan parayı içerir.
Yalnızca işgüçlerini satarak üretime katkı*da bulunanların gelirine "ücret" ya da "ma*aş"; topraklarını kiraya verenlerin gelirine "rant" ya da "kira"; sermaye sahiplerinin gelirine de "kâr" denir. Sermaye sahipleri kârlarının bir bölümünü, daha çok üretebil*mek için yeni makine ya da fabrika almaya yatırırlar (bak. yatırım). Mal ve hizmet üreten firma ya da şirketler sanayi olarak bilinen grup içinde toplanır. Otomobil, giyim, ilaç gibi mal üreten sanayi*lere yapım sanayileri; bankacılık, turizm gibi hizmet veren sanayilere ise hizmet sanayileri denir.
Mikro Ekonomi
Ekonomi biliminin mikroekonomi bölümü tüketicilerin ve firmaların davranış biçimlerini inceler. Tüketicilerin gelirlerini var olan mal ve hizmetler arasında nasıl bölüştürdüğünü araştırır. Firmalar hangi malı üreteceklerine karar verirken, tüketicilerin o malı hangi fiyattan, ne kadar istedikleri önemlidir. Bir malın fiyatı düştükçe o mala olan talep artar.
Ama düşük fiyatla fazla üretim her zaman firmanın en kârlı olduğu duruma karşı gelme*yebilir. Bu yüzden firmalar en çok kâr elde edecekleri üretim miktarını ve fiyatını belirle*meye çalışır. Bunu yaparken de o malı üreten firma sayısı göz önünde bulundurulur. Eğer bir malı çok sayıda küçük işletme üretiyorsa "rekabetçi" bir piyasa var demektir ve tek tek firmalar ürettikleri malın fiyatını değiştiremez. Ama eğer bir mal bir ya da az sayıda işletmece üretiliyorsa, o zaman firmalar ürettikleri malların fiyatlarım değiştirebilir. Bu durumda rekabetçi olmayan piyasalardan söz edilir.
Bunların yanı sıra mikroekonomi ücret farklılıklarını, sendikalar ile hükümetlerin üc*retler ve çalışma koşullarını nasıl etkilediğini de açıklamaya çalışır (bak. çalışma ve işgücü; Sendika). Mikroekonomi ile ilgilenen iktisat*çılar, firmalara ürünlerini olabilecek en düşük maliyetle üretip üretmedikleri ve bunların doğru fiyattan satılıp satılmadıkları konusun*da önerilerde bulunabilirler. Bazen de bir firma için kârlılığın artışına yol açan bir davranış, toplumun zararına olabilir. Maliye*tini düşürmek için çevre kirliliğine neden olan bir firmanın davranışı buna bir örnektir.
Makro Ekonomi
Makroekonomi bir ülke ekonomisinin işleyi*şini bütünüyle ele alır. Ekonomik yaşamda insanlar birbirlerine bağımlı olduğu için bir kişinin harcaması, ötekinin kazancını oluştu*rur. Buna gelirin dairesel akışı denir. Daha basit bir deyişle, insanlar firmalardan mal ve hizmet satın alırlar; firmalârsa kazandıkları parayla çalışanların ücretlerini öder, öbür üretim araçlarına yatırım yaparak kazançları*nı artırmayı amaçlar.
Bir ülkenin ekonomisini açıklayabilmek için, tek tek kişilerin değil, toplumun bütünü*nün gelirini nasıl kazandığına ve harcadığına bakmak gerekir. Örneğin çok sayıda insan yerli üretim yerine, yabancı araba ya da çamaşır makinesi satın alırsa, yerli malı üre*ten firmaların kârları düşebilir ve fabrikalar kapanabilir. Kazancını yerli sanayiden sağla*yan insanlar işsiz kalabilir. Bu durum da öteki sanayileri etkiler. Başka ülkelere daha fazla para ödendiği için, bir bütün olarak ulusun zenginliği azalabilir.
İktisatçılar için bir ülkenin zenginliğinin önemli bir ölçütü ulusal gelirdir. Ulusal gelir, belirli bir dönem boyunca, genellikle bir yıl içinde, üretilen mal ve hizmetlerin parasal değeridir. Ulusal geliri düşük olan ülkeler az*gelişmiş ülkeler olarak adlandırılırken; ABD. SSCB, İngiltere ve Japonya gibi daha zengin ülkelere gelişmiş ya da sanayileşmiş ülkeler denilmektedir. Bir ülkenin zenginliğinin za*man içinde artmasına iktisadi büyüme denir.
Ekonomi biliminin kapsadığı konulardan biri de devletin ekonomik yaşamdaki rolüdür. Devletler sağlık, eğitim, ulaşım gibi alanlara yatırım yapmak için vergi toplar. Çağdaş devletin görevleri arasında vergi adaletini sağlamak, işsizliği ve enflasyonu önlemek de vardır
Ekonomik İlişkilerin Gelişimi
Kazançlarını eskiden basit üretim araçları ile sağlayan insanların ekonomik ilişkileri tekno*lojik yeniliklerle birlikte gelişti. Bütün gereksinimlerini üretmek yerine, daha iyi yapabildikleri ürünleri üretmeye başladılar. Böylece işbölümü sayesinde uzmanlaşma art*tı, çeşitli zanaatlar ortaya çıktı, ticaret gelişmeye başladı.
Daha
önceleri yalnızca ülke içi gereksinim*leri karşılamak için üretim yapan
küçük işyer*leri, başka ülkeler için de üretim yapan büyük sanayi
kuruluşlarına dönüştü.
Toplumların gelişme süreci boyunca her ülkenin kendi içinde olduğu gibi. ülkeler arasında da bir işbölümü düzeni kuruldu. Uluslararası işbölümü de dünya ülkelerini ekonomik bakımdan birbirine bağladı.
Bugün hemen hemen bütün ülkeler birbi*riyle ticaret yapar. Uluslararası ticaret öde*melerinde döviz adı verilen yabancı paralar kullanılır. Zengin ve ekonomisi güçlü olan ülkelerin parası öbürlerine göre daha değer*lidir.
Reel ekonomi nedir?
- Reel ekonomi tarım, madencilik, imalat, ticaret, inşaat, taşımacılık, turizm gibi mal veya hizmet üreten faaliyetin tamamına denir.
Peki reel ekonomi var da "reel olmayan, gayri reel ekonomi" de var mı Hocam?
- Olmaz olur mu elbette var. Bankacılık, borsacılık, sigortacılık gibi "para"yı temel alan faaliyet alanlarına ise "reel olmayan yani gayri reel ekonomi" denir.
Daha doğrusu reel ekonomiye gerçek iktisat, reel olmayan ekonomiye de gerçek olmayan iktisat denir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder