24 Nisan 2014 Perşembe

AKTEKKE CAMİSİ (Mader-i Mevlana, Kalemi Zaviyesi) KARAMAN

Mader-i Mevlâna (Aktekke) Cami Resimleri,Mader-i Mevlâna (Aktekke) Cami Bilgi,Karaman Tarihi



AKTEKKE CAMİSİ (Mader-i Mevlana, Kalemi Zaviyesi) KARAMAN

 Karaman ili Ali Şahane Mahallesindedir.

Yapının Tarihi: Yapıtın yazıtına göre (H.772 Rabi-ül-evveli) 1370 Eylül ayı sonlarında yapılmıştır.

Yaptıranı: Yazıtına göre Karaman-oğlu Mahmud oğlu Halil oğlu Alaeddin Bey yaptırmıştır.

Mimar ve Ustaları: --------

Yapının İncelenmesi: Çevrenin dolması sonucu, yoldan 1.00 m. kadar çukurda kalmış  avlunun güney yönünde mescid, türbe ve zaviye yapısı, kuzeyde ise derviş hücreleri bulunmaktadır.  Zaviyenin diğer yapılarından herhangi bir iz bulunmamaktadır. Kuzeydeki derviş hücreleri, arsanın şekline göre açı yaparak doğu-batı yönünde uzanmaktadır. Bugünkü şekliyle içlerinde birer ocak ve iki niş bulunan hücreler yedi adettir. Bu hücreler güneyde giriş kapilarinin yanindaki dikdörtgen pencerelerden ışık almaktadır. Doğu uçtaki hücrenin penceresi bulunmamaktadır.

Avlunun güneyindeki ana binanın önünde üç kubbeli bir soncemaat revakı bulunmaktadır. Revakın örtüsü, yanlarda birer penceresi bulunan duvarlara, ortada ise iki mermer sütuna oturan kemerlere taşıtılmıştır. Soncemaat revakında, girişe göre iki uçta birer kapı, birer mihrap nişi ve içle bağlantıyı sağlayan birer pencere bulunmaktadır. Pandantifli sağır kubbeyle örtülü 13.00m.x13.07 m. ölçüsündeki kare mekan, 2.10m. derinliğinde yapılmış olan kemerle, kuzey yöne genişletilmiştir.   Bu bölümde, iki mermer sütunun taşıdığı Bursa kemerleri üzerinde önü kafesle kapatılmış olan kadınlar mahfili yapılmıştır. Bu mahfile, soncemaat revakının batısındaki kapıdan çıkılır. Ana mekanın doğu bölümünün, Mevlana'nın Annesi, eşi, kardeşi Alaeddin ve Karamanoğlu Seyfeddin Süleyman Bey’in kabirlerinin bulunduğu türbeye ayrılması nedeniyle, mescid bölümünün mihrabı tam eksende olmayıp, batıya kaydırılmıştır. Bu nedenle, güney cephenin düzeni diğer cephelerden farklı bir konuma gelmiştir. Orta mekan altta her yönde ikişer adet dikdörtgen alt pencerelerin yanısıra doğu, güney ve batı yönlerde yer alan sivri kemerli üçlü tepe pencere gruplarından ışık almaktadır. Kubbe kasnağına pencere açılmamıştır. Dışta yalın kesme taş mimarisinin özelliklerini gösteren yapıda ana kubbenin yüklerini karşılamak için köşelerde duvar kesitleri artırılarak, destek ayakları yapılmıştır. Doğu-güney-batı cephelerde pencere düzenleri küçük ayrıntılar dışında aynıdır. Her cephede altta üstleri sivri kemer alınlıklı iki büyük dikdörtgen pencere, bunların üstünde iki sivri kemerli tepe penceresi bunların tam ortasında ve daha üst kotta yine sivri kemerli bir tepe penceresi bulunmaktadır. Yalnız, güney cephenin  doğusundaki alt pencere, bu bölümün türbe olarak kullanılması nedeniyle, cephenin ortasına  alınmıştır.

Yapının kuzey doğu köşesinde yer alan minarenin kapısı soncemaat  revakının doğu bölümüne açılır. Altta kubik kürsü, yedi ve sekizlerden oluşan pabuç bölümü, poligonal minare gövdesi, altı mukarnaslı ve taş korkuluklu şerefesi, peteği ve kurşun kaplı külahıyla minare, klasik Osmanlı minarelerinin bir örneğini oluşturmaktadır.

Yapı bütünüyle kesme taşla inşaa olunmuştur. Pencere kemerleriyle, giriş kapısı kemerleri renkli taş ve beyaz taşla almaşik düzendedir. Içte mahfil sütunlari, mihrap ve mimber, dişta giriş kapisi, soncemaat revaki sütunlari ile pencere söveleri mermerdir. Soncemaat revakının kemer gergileri ahşaptan yapılmıştır. Üst örtü tümüyle kurşunla kaplıdır.

Yapının süslemesi dışta, malzemenin doğal rengi ve dokusu ile aranmıştır. Kesme taşin mimariye getirdigi tüm olanaklar kullanilmiştir. Yapinin süs ögeleri pencere ve kapi söveleri, saçak silmeleri, mihrap mukarnaslari ve şerefe alti mukarnas-larindan oluşmaktadir.

İçte ise, mihrapta doğal malzeme olanaklarından yararlanılırken, sıva üzerinde Osmanlı klasik dönem kalem işleri görülmektedir. Bu kalem işleri, ana kubbeyi taşiyan büyük kemerler, pandantifler ve kubbe içi süslerinde görülmektedir. Bunların dışında alt pencerelerin sivri kemerli alınlıklarında yine klasik dönem Osmanlı süs motiflerinin kullanıldığını görüyoruz.  Sivri kemerli tepe pencereleri de,  kalem işi çerçeveler içerisine alınmıştır. Bu süslerde zencerek,  rumi, palmet ve hatayilerden oluşan motifler yogun kullanılmışlardır.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder